Tuesday, September 11, 2012

Okyanus aşırı taşınmak üzerine

halen düşünüyorum... okyanusun ehemmiyeti asilamaz mesafeyi sembolize etmesinden. Mesela demiyorum Asya'dan Avrupa'ya tasinmak diye. Buz gibi dalgali yuzlerce kilometre azgin suyu gece gunduz yuzerek aşmaktan bahsediyorum, hele bir de havuz suyunda 25 metre mesafeyi dinlenmeden tamamlayamiyorsaniz. Bu komik gozlem espiri gibi algilanmasin, bilakis konunun ehemmiyetine dikkat cekmek istiyorum.
Bir de mezun olmak diye birsey var, ait oldugu, canim-cigerim dedigi, icinde soluk alip verdigi yerden bir nevi kapi disari edilmek var.
Bunlari yazmamin sebebi, bir saat kadar once Brown'dan sekreterimiz Audrey ile adres degisikligi uzerine yazismamizdi. Teknik konulari konustuktan sonra post script olarak ofiste olmadigi icin elveda deme firsatimiz  olmadıgını belirttim ve şunu ekledim: "elveda'yi kacirmis olmak aslinda hic de kotu birsey degil, hatta farzedelim ki herhes heryerde!" yazmistim. O da benim duygusalligimi karsiliksiz birakmayip: "sana elveda diyor olma anini gozumde canlandirdigimda gozlerim bugulaniyor, iyi ki denk gelmemisiz" demis.
Evet iste ondan bahsediyorum, ait oldugu biryere artik ait olmamaktan, yurumeyle ulasamayacagim, yuzmeye kalksam bogulacagim, ucayim derken donacagim, ucaga binsem havaalinda vizesizligimden kabul edilemeyicegim ulkeden bahsediyorum.

No comments: