Wednesday, September 5, 2012
Dun sabah evden cikarken
enstituden bir arkadasla rastlastik ve işe onun yolundan geldik, gelirken bir binanin onunde birinin takim elbiseleri icinde fotograf cektırdigini farkttim, ilk dusuncem binanin degil belki kisinin onemli olduguydu, sonra amotor makineler kullanildigini anlayinca bir de donup binaya bakayim dedim, megerse onunden gectigimiz Bethoveen'in dogdugu evmis. Klasik muzik asigi B. oraya gitmek icin kendisini beklemem konusunda israr etmisi, ben de henuz binanin icine girmeyi planlamiyorum ama oyle gorunuyor ki evden enstituye 5 dakikalik yuruyus rotamda bu binanin onunden geciyor olucam. Bu sabah da oyle yaptim, evin onunden gecip sehrin merkezi dedigimiz yuvarlaklardan bir tanesine ulastim. O yuvarlakta farmers' market kurulmustu ve hemen gidip 1 Euro'ya bir kutu taze cilek aldim. Pazartesi gunu yeni tasinacagim evin adresini ararken ayni pazari gormustum ve hergun aciliyor olmasini dilemistim, oyle gorunuyor ki her sabah orda olacak. Insanlarin,sehrin ve tarihi evlerin, sokaklarin icinden yurumek cok iyi geliyor; bunu buraya gelmis olmamin manasi diye dusunuyorum.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment