New York'ta Cin mahallesinde annemin israrlari ile baktirdigimiz elimin falina gore şoyle boyle bir yil gecirmisim ama Eylul'den sonrasi iyi olacakmis. Eylul oldu, birseyler iyi olsun diye mekan degistirdim. Yeni bir baslangic, idealler, hedefler derken elimde olmayan dis faktorler hevesimi kursagimda koymak icin baya caba gosterdi, ama bu dis faktorler neyseki parayla satin alinabilecek seyler ve su anda post-doc maasimi huzur, rahatlik ve zevk satin almaya adamis bulunuyorum. Eger konforumu satin almayi basarirsam bu buyuk bir basari olacak. "Avrupa'dasin gez gor!" demekle de olmuyor, onumde iş ve sponsor basvurulari var, tonla portfolio hazirlamam lazim, onlarin bazisinin icine yeni yapilmis matematik makaleleri koymam lazim, bazisi icin dusunup tasinip proje uretmem lazim. Bunlarin belirsizlikleri disinda ne yone gitmek istemeliyim ona karar vermeliyim. Avrupa bir kaynar kazan, Amerika sakin ve sessiz. Avrupa' nin insani gozumu korkuttu, Amerika' nin insani ile buraninki hic ama hic birbirine benzemiyor, Amerika'ninki sadece kendi dunyasinda. Enstitunun disina ciktigimda dil bariyerine ragmen Turkiye'deymis gibi hissediyorum. Surekli Turkce konusan insanlar var etrafta, yolumun uzerinde on metre mesafe icinde Turk, Arap tonla donerci var mesela. Divan diye bir Turk restorani var, guzel. Oyle ki bir haftadir ilk defa istahla onlarin yemegini yedim, dogrusu midem bitirmeme izin vermedi. Masamin ustu envayi cesit yiyecek dolu cunku kendimi iyi hissetmedigim zaman ilk kaybettigim sey yeme istedigim oluyor ki onunla birlikte lanetli bir yememe ve kendini iyice kotu hissetme dongusune girmeyeyim diye ugrasiyorum. "Herseyim var ama mutsuzum" 'a geliyor olay ama oyle degil, eksik olan seyi biliyorum: Yalnizlik, daha fazla arkadas yapmam lazim, ama nerde!
Bugunki hedeflerim 1) yemegimin geri kalanini bitirmek, 2) Biraz daha is yapmak 3) Kendimi neselendirmek 4) Eve giderken soyulmamak.
No comments:
Post a Comment