cikardigim yazilarda Turkce karakter olayini da halledebilirsem otorite boslugunu kullanip yavas yavas bagimsizligimi ilan edicem. Bu arada yazilar siklastikca daha da dogallasiyormus . Icerik olarak yalin ama gercege daha yakin oluyor ki bu onu gozumde daha kiymetli yapiyor .
Bugun ustu acilabilecek tonla konu var, mesela "bir bilim adami ne icin yasar ya da ne ile yasar? sonra hayattan zevk alma yolu nedir?" konusu el atmak istedigim "top" konu ama ondan once aciklik getirmek istedigim sey; insanin beyni nasil yalama olur, beyninin ardindan da o beyin tarafindan yonetilen bedeni kontrolden cikar ve sonunda derler ya "bagli oldugu sey her neyse onla baglari pamuk ipligindendir" durumu ortaya cikar.
Mutlu olmak ve altust olmak arasina iyi ya da kotu bir e-mail girer. Bir seyi yapmaya hevesi olmak ve onu bir dakika icinde kaybetmek icin zor bir makaleyle burun buruna gelmek yeterlidir. Iyiymis dedigin seyin iyi olduguna kendini kandirmissindir sadece, bir sey gozune kotu gorunuyorsa da yorgunsun ve mucadele gucun yok demektir, o yuzden iki seyin her an yer degistirebilecegini bilmektir. Bir kac gun arka arkaya kosturduysan, bunun farkina varmani saglayan sey konusurken sesini daha fazla yukseltemiyor olmandir. Ya da "ha gayret!" diye bedenine yuklenirken onun zaten elinden gelenin en iyisini yapmakta oldugunu bilmektir.
Yuksek frekansli inisler cikislar yasamaktir, ustelik bu denli izole hayatlarin icinde.
No comments:
Post a Comment