deliligi ile bir gunde herbiri 110 dakikalik uc bolum seyredince haliyle insanda bir gerceklik kaymasi oluyor. Filme cok kaptirinca olur ya, film biter ama cevaplanmamis sorular kalir. O son sahnenin disinda hikaye yoktur, ama izleyiciye oyle gelmez. Sanki hikaye devam etmektedir ya da devam etmemesi icin bir sebep yoktur ama direktor ya da senarist sizi umursamazca kafasina gore takilmaktadir ve noktayi koymustur.
Bu dizi serisinde oldugu gibi hikayenin kaynagi bir kitapsa, bir karakteri tam anlayamadiginizda kitapta karakterin nasil cizildigini merak edersiniz, sanirim kitablarin filme ustunlugu de bu ince kisilik analizleri ve tasvirler. Filimde ise eylem ve goruntusu uzerinden isler yuruyor. Ingiltere' nin "countryside" ' ini istedigi kadar anlatsin kitap, gercegini gormek kadar etkileyemiyor insani. O yuzden goruntu ve muzik esliginde olaylari seyretmek kitabi asan luksler. Ote taraftan da karakterlerin zihinlerinin icine girebilmek ancak kitapla mumkun. Bir kitabi okuduktan ve sevdikten sonra filmi cekilirse merak icgudusuyle izlemek isteyebilirim ama filmini izledikten sonra kitaba donmek cok da etkin bir davranis olmayabilir. Yapilmaz demiyorum ama artik gunlerini vererek "fiction" okumak zamani degil gibi geliyor, gerci bu fikrim de degisebilir, eger yasamimi kazanmanin kolay ve az calismali bir yolunu bulabilirsem.
No comments:
Post a Comment