Sunday, June 7, 2015
Sanirim ilk defa bu aksam evde olmayi ozluyorum; gecen yil bu zamanlar yasayamadigimiz sevinci annemle yasamak icin. Ankara'daki evimizde televizyonda acilan sandiklarin sonuclarini takip ediyor ve basabas giden sonuclardan payimiza bir umut cikarmayi bekliyorduk, annemin gozleri her zamanki gibi ustumdeydi, yuzumde olusan heyecanla seviniyor, onun mutluluga donusmesini bekliyordu. O yuzden daha da onemliydi zafer, mumkun olsa gidip elleriyle getirecekti ve beraber mutlu bir anin keyfini yasayacaktik. Surekli degisen sonuclarda, umut ve umutsuzluk ardisik olarak hanemizi ziyaret ediyordu. Annemle aslinda bunu ne cok yasadik: umutsuz gunlerimin coguna sahit ettirdigim, geceleri beraber uzandigimiz yatakta ona ruhumun cektigi iskenceleri tarif ettigim kadindir kendisi, ayrica bol bol kavga ettigimiz, yine de kavgalarin sonunda sarilip birbirimize sevgimizi haykirdigimiz, her firsatta- ozellikle haftasonu kismen genis zamanlarda derslerden ayirdigim vakitlerde- salonda televizyon karsisinda yere butun yiyecekleri serip "piknik" yaptigimiz, disari ciktigimda eve elimde bir surprizle gelisimde bosyere umutsuzluk doldurdugum hayatimiza renklerini animsatmak icin mucadeleden asla vazgecmedigimizin resmi... Biz annemle, butun tatlari ve renkleri icine kattigimiz bir hayat kurduk.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment