Bugun sular, sesler, destanlar gibi yazabilirim. Ocaktaki mercimegin soganini bosverip, gec olmadan markete yetisip bir iki parca esya almayi, birkac ev bakip gormek uzre randevu ayarlamayi da erteleyip; yorgun basima istedigi gibi hikayesini anlattirabilirim. Konumuz buyumek, ise baslamak , saatlerce calismak, ve bu yeni hayati kabullenmek. Inanmazsiniz, bugun sanki o noktaya yaklasmistim. Primrose sokaginda aksam gunesinde sicak bir ruzgar eserken, hayatidan ve gunumden memnundum. Haftasonunun yorgunlugu ile gun icinde biraz fazla esnediysem de gecen hafta cuma bakmadigim kodu tekrar ele alip, sagindan solundan geride kalmis problemi cozmek icin girisimlerde bulundum. Kod yazarken en sevdigim kisim da cozumu direkt olamayan satirlari zaman baskisi olmadan dusunerek, arastirmak ve ise yaramayan cozumlerin uzerine surekli yenilerini bularak gelistirmek.
Firsatlar ortaya ciktigi takdirde icimdeki profosyenelin kanatlanip en asil bicimde ortaya cikacagini hissetmekteyim. Bugun aksam gunesinde trene dogru yururken kendimi dogru yerde hissettim ve bu muhtesem bir duyguydu.
No comments:
Post a Comment