Tuesday, September 1, 2015
son gunler, bundan sonra ozgurluk var, ama bu zaten ozgurluk degil mi? zihnim bir taraftan sorumluluklarindan kurtulacagi gunun yolunu gozluyor, ote yandan bir tezin satir satir biraraya gelisinin sabrina ve mucadelesine ettigi tanikligin tadina doyamiyor. Kutuphane cennet gibi geliyor, kendimi en rahat hiseettigim mekan burasi, ruhumun dinlendigi, absurd varolusumu icine koydugumda soylenmeyen tek ortam. Her yeni tez edition'i ile daha da kiymetlenen mac' larin basina bir sey gelmesin diye, dolan idar keselerimizle onlar da tuvalete tasiniyorlar. Sirt cantasinin yillarca suren eziyetine isyan esen sirtim yuzunden, yurumeyi en sevdigim yollari son uc gundur iki katli kirmizi otobusun ust katinin ilk sirasindan izleyerek katediyorum. Sag gozumde toplasan alaca kilcal damarlar, haftasonuna kadar ayaklanmaya devam edecek gorunuyorlar. Kirmizi yagmurlugum, yagmur vurunca kabaran, kizilimsi boyasi iyice sararmis uzun saclarim, altimda ucuzcu Primark'dan en ince model siyah dar pantolonum ve gecen baharda amerika'dan aldiktan sonra her ozel ve ozel olmayan gune giyindigim siyah kosu sporlarim ile sehrin en ozgur ruhu bu bedende sanki!
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment