Monday, September 14, 2015
huzur
hem de tanidik... Bundan sekiz yil once dalga dalga hayatima yayilan Providence huzuru...Sari isiklar, comert doga, zevkle insa edilmis eski evler, kultur ve ozgurlugun icinde hic tanimadigim bir kimligimi kesfetmistim. Huzur ne cok yakisiyordu, ve simsicak bir histi. Bu aralar yine ondan oluyor. Jas. bana "mom" demeye basladi, onunla ofis hayatim cok daha neseli ve verimli. Isin disindaki zamanlarda ise hayatima nufus eden, o yavas yavas uykusundan uyanan muhtesem huzur var. Sonunda butun sorumluluklardan ve endiselerden arinip yalnizligimda bu gizemli sehirle basbasa kalmak ruhumu dinlendiriyor. Bu hissi cok ozlemisim. Is cikisi sen Paul'den kopruyu gecip Shakespeare Globe'a yurudum ve aylarin hasreti ile bes ayri oyuna bilet aldim, ardindan Fleet Street'den okula gelip kutuphaneden iki kitap odunc aldim. Elimdeki diger iki kitabi son bir haftada bitirmistim ve bos saatlerde okunmak uzre bekleyen kitap heyecanindan daha fazla muaf olmak istiyordum. Ardindan Itsu'dan sushi alip 38 'e atlayip bir durak gitmisken kitaplari kasa'da biraktigimi farkedip hizla otobusten inip, dukkan kapanmadan yetismek uzre son surat kosmak zorunda kaldim. Neyseki kitaplarima kavusabildim ve ayni sekilde Theobald Street'e yuruyup yine fazla beklemeden gelen otobus'e binerek bu kez sorunsuz eve ulasabildim. Otobusten inip eve dogru yururken yesilliklerin arasindan cikan saskin bir tilki ile de bir sure bakismadik degil, o yoluna devam edince ben de arkasindan yavasca yuruyerek binama ulastim. Bugun sokaklarda ve sari isikla aydinlatilmis tarihi binalardan gecerken icimden bu sehri ne kadar sevdigimi geciriyordum, mutluydum, mutluyum.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment