Wednesday, August 26, 2015
Gun aydinlik baslayip, sonrasinda durmak bilmeyen yagmurla devam etti. Ogle arasinda hava degisikligi yapmamis olmanin acisini ekstra depresif ruh hali ile odeyecegimi bildigimden, yagmura aldiris etmeden daha sonra biometrics icin gidilebilir mi diye moorgate'deki postaneyi aradim. Postaneden sonra Waterstone subesi gorunce, etrafta su gune kadar gozume carpmis tek kitapci oldugundan, kucuk bir mola verip kitaplara bakindim. "Lilian on Life" , yazarinin ilk kitabi olmasina ragmen bir kac satirda beni kendine baglamayi basardi. Kitap alip ofise gitmenin ne kadar absurd oldugunu bildigimden, kitabi dukkanda birakip yagmur altinda ise geri donus yuruyusune devam ettim. Uc haftanin sonunda nihayet Val. ile yarim yamalak da olsa basacikiyor olmama ragmen, butun gunu onunla ayni projede calisarak gecirmenin ne kadar yorucu oldugunu anlatmak istemiyorum; onun yerine biometrics icin patrondan asirdigim bir saatte, sonunda yuzunu gosteren gunesin altinda, bedenime sahip cikamayacak kadar yorgun olmaktan dolayi ancak ki saga sola seyirerek yurumekten mutevellit ortaya cikan ozgurluk goruntusune sahip ciktim. Nemli havada dalga kazanmis ve hatta uclardan kivrilmis saclarim ruzgarda kendini savururken, hayatta butun yorgunluklarin tadina bakmis gibi bir doygunluk icindeydim. En azindan bu ulkede sokaklar bunaltmiyordu ve bu his icin de olsa saatlarimi emek hirsizlarina verip, dusuncesiz is arkadaslarina bol bol rol caldirtacak ve hepsine ragmen profesyonel olarak "coorporate world" da hayatta kalmaya kalkisacaktim. Dunya acimasiz bir yer, yine de o bitmez uslanmaz merak hissinden olsa gerek ki yasayarak bunu ogrenmek hala en cazip olan.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment