Wednesday, August 19, 2015

Bobby Fischer' in son sozu: the most healing thing in the world is the touch of a human being! aklini kacirmis bir dahinin ; onceki gunden hala zihnimden atamadigim, yaraticiligin ve gucunun dorugunda orta yasi gecmekte olan bir kadinin  surekli nemlenen gozlerinde tek eksikligi olarak kendini manifest eden sevginin farkindaligi...Maria, 63 yasinda hala annesinin cocukken onu yeterince sevmemis oldugunun muhakemesini yapiyor piskologuyla...Ayni soruyu kendime soruyorum: annemin cok isi oldugunda babam sevdi... toplamda sevildim. Yasitlarim, universite yillarinda onlari bulacagini dusundugu kisilerle karsilasmamisken, k.'dan aileminkini golgede birakacak  sevgiyi gordum. Hayat kurtarici bir zamana denk geldi ustelik. Butun erken gencligin, yasanmamis cocuklugun uzerinden gecildigi, firtinali yillardi; maddi kaynaklar kitti, ancak sevgi boldu. Sevginin kiymetini bilecek halde degildim,  yine de olabildigine hoyrat olmamaya calistim. Baska hayati meseleler vardi; gencligin ay-ay , yil-yil bir hiclige baglandigi zamanlardi, kendini kurban etmenin derecesine gore odullendirildigi iluzyonu hakimdi, odul ise gerceklikten kacmakti. Neydi hayatla ve normallikle derdimiz? bilmiyorum ama ondan kactikca iyi hissediyorduk. Ve sonunda yasamayi unutunca sorun cozuldu, yasamin icinde olup ama onun surekli siyirip geciyor olmasini sagladiktan sonra, yani olgunlasip da bir hayalete donusunce o mucadeleye gerek kalmadi. Bu gunlerin hayalini cok kurmustum, anlamsizligin can sikmadigi ani yasamayi cok diledim, sadece uzgun olmayi, sadece mutsuz olmayi... cok sukur baska nicesiyle beraber onlari da  gorduk. Next, please!

No comments: