Yatak odamin dogu yonundeki duvardan duvara penceresi sayesinde, sabahlari isik cumbusu icinde uyaniyorum. Ancak ki cok uykusuzsam vucudum isiga yabancilasip uyumaya devam edebiliyor. Kus sesleri ve beraberinde taze hava icin pencereyi acip yataga geri donuyorum, uzerimde oyle bir yavaslik var ki, yorganin altinda fazlasiyla isinmis ayaklarimi bile disari cikarmaya useniyorum. Pencereden iceri bakan muhtesem bir gun, sonunda bir bosluk bulup yatagin serin yuzu ile bulusmus ayaklarimda ferahlama, geride kalmis 31 yil, gelecek icin ise sonu gelmez umutlarla derin derin sabahin serin bahar havasini soluyorum.
No comments:
Post a Comment