Sunday, August 24, 2014

Sessizligi ozledim

bu hafta sonu. Ataerkil duzenin koruyucu fedaileri abimlerin ailecek hanemizi senlendirdigi su gunlerde 6-7 kisiye surekli yemek cikarmaktan; yemek sonrasi bulasik toparlama isine girmekten oyle yorulup bunaldim ki, su anda odama gelmis,  surekliligi olan sessizlik hissini saglayarak  ic dengemi bulmaya calissiyorum. Annemin koruyucu anne duzeninden ya da zamaninda degisik sebeplerle hakkiyla yapamadigini dusundugu cocuk bakma isini bugune ertelenmis bir gorev olarak ustlenmesinin sonucu olarak, yemekler gelir ve giderken bir tek tabagai yerinden oynatmayan erkek kardeslerim ile ayni vurdum duymazligi paylasmama engel tek sey ise toplum kurallarininin temeli, kadinin ve kiz cocugunun gorevleri bolumunun ilk maddesi: kadinin aile ve ev sinirlari icinde butun amelelikleri ustlenmekle beraber, onu ayak islerinin piri yapacak anlayisli, empatik, merhametli olma ruhsal takim-taklavatini en birinci dereceden iclsellestirip hayatina dahil edebilmesidir.
Is bolumu ise cok bozuk, cunku kadin olarak kendini ogullarina hizmetci yapmis, erkek evlat delisi analarimiz ve onlarin davranis bicimlerini adapte etmis kizlari olarak ustumuze dusen gorevleri agir aksak olsa da gunu gunune yurutsek de soyumuzun devamini saglayacak pirlanta kadar degerli erkek kardeslerim hasretinden analarimizin agaclara bez bagladigi o erkek torunlari, dallari tukenme tehlikesi yasayan soy agacimiza beklenen comertlikle verebilmis degiller.  Bunu anlamami saglayan ise ogulculuk meselesine gonul vermis annemizin ogullarini uzecek olacagini bilse de gelecek nesil erkek bebelerimizi kollamak ve varliklarini surdurebilmek adina dolayli olarak da olsa aileye yeni katilacak diger kiz bebeklerle birlikte beklenen erkek bebek oraninin saglanmiyor oldugunu ifade etmesiydi.

No comments: