Tuesday, August 19, 2014

Bu zor ulkeye alismak icin

uyusturdu mu kendini zihin, hep dalginligim ve dunyali olmayisim ile gurur duymus olsam da bazen bu konuda endiselendigim de oluyor. Tatil donusu insanlarla konusmak, ofis hayatinin kompleks iliskileriyle basa cikabilmek, ya da sadece konusmalari anlamlandirip sira bana geldiginde cevap verebilmek dahi nasil bu kadar zor oldu. Haftanin sadece iki gunu gecmisken yapmam gerekenler surekli zihnimden ucup gitmekte ve onlari ancak ki cagrisimlar ya da tesadufi hatirlatmalar geri getirebilmekte. Bir taraftan ise zihnim yeni bir obsesif farkindaliga ulastigini sanmakta: Mutsuz ya da kismen mutsuz kuzenlerimin hikayelerini gordukce erkeklerle ayni eve hapsedilmenin kadin hysteria sini tetikledigini dusunmeye basladim.
Yillar once ailemin ilgisizligi ile dustugum kisa donemli boslugun paralelini, sevemeyen insanlari fazlaca gormekten ve onlarla ayni ortami paylasmaktan bunalmis ruhum sergilemekte. Sevgi ulasilmasi zor bir faz gibi, yillarin birikmis sevgisizligi ruhda tukenmislikler olusturmus. Daha gencken oldugu gibi gemileri kolaylikla yakmak lazim. Yapilmasi gerekenleri biliyorum, kacmam lazim bazi insanlarin varligindan. Onlarsiz hayat daha huzurlu olacak.

No comments: