Bugün Beethoven günü, ve aynı zamanda botlarımı Ocak 5
den sonra ilk kez silerek Ankara tozlarından arındırdığım gün.
Istanbul'da üniversite mezunu olduğunu iddia edip hangi bölüm diye
sorunca fakülte adından öteye gidemeyen, Amerika'nın Batı yakasında ve
güneyinde bir kaç şehrinde bulunmuş olduğunu iddia eden Adıyaman'lı bir
turist ayakkabı boyacısı tarafından boyandığı o günden sonra o günün
anısına kıyamazken, ayakkabıların annemin gözüne batan tozları ile bugün mecbur kaldım buna.
Bu
aralar bu ülkeyi sevemeyişim üzerine çok düşünüyorum. Neden burda bu
kadar kasılıyorum, kandimi rahat bırakamıyorum. En yakınımızdaki
insanların çok sevgisi yine mutsuzluğumuz oluyor, üzerimizde denemek
istedikleri kendi mutluluk formüllerinde boğuluyoruz. Reddettiklerimizle
kucak kucağa yaşıyoruz, hiçbirşeyden kaçmak ve saklanmak mümkün değil
bu ülkede ve o yüzden bu hüzün.
No comments:
Post a Comment