Tuesday, February 11, 2014
Bu sabah gerginlikten
bahsederken simdi aksam sporunun ardindan hem fiziksel hem de ruhsal bir gevseme hissediyorum. Bu gun ogle arasinda tesadufen yururken kendimi Cim Bim yokusunda buldum. Yolu takip edip parka ulasmisken, oturdugum banktan altta kalan sehre bakiyordum. Muzik ,gunes ve sicak hava ruhuma iyi geliyordu, biraz dusunce egzersizleri yaptim; kendimi baska yerlerdeymis gibi hayal etmeye calistim. Basaramadim. Sonra minik balonlardan koca kirmizi kalpler satan baloncu geciyordu, onu gorunce sevgililer gununu hatirladim. Boyle seylere takilan biri degilim, boyle bir gunu ciddiye alip kutlamaya yeltenmis kimse de olmadi hayatimda. Lakin bu kez dusuncelerim biraz farkliydi. O gun ofise gelecek meyve sepeti, cicek sepeti, ve turevi sepetlerin bol sekerli bayatlamakta olan malzemeleri tum ofis ahalisine paylastirilirken, boynu bukuk kalacak olan hatri sayilir azinligi dusundum. Yalnizligimiz en hassas noktamizken, bunun etrafta dolasan kirmizi kalplerle gozumuzun icine sokulmasi ne sacma sey.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment