Thursday, January 17, 2013

Yazin sonunda

ikea'dan alinmis, elimin emekleriyle birlestirilmis kanepenin uzerinden DC' nin parcali bulutlu gokyuzunu  seyrederek bu yaziyi yaziyorum. Kontrastlarla doldurmayi basardigim hayatimda nereye dogru ilerlemem
gerektigini hesap edememenin caresizligini, hayatimdaki ve zihnimdeki tat zenginliklerinin zevki kamufle ediyor.

Eski kaorifer peteginin ara ara gurultulu sekilde devreye girmesi ancak ki bana ait olmayan bir gecmisin nostaljisini ekliyor yalniz gunume. Yanlis anlasilmasin, hic yalniz hissetmiyorum kendimi, ancak ki zevk aliyorum benzerlerimin karaladiklarini okumaktan ve onlarla dile getirilemeyen gizli bir yasama askini paylasiyor olmaktan.

Gecmisimi kendimle tasiyorum, ne varsa yoksa birbirine katiyorum: Eve gelecek misafire mumkun olsa en yoreselinden Turk/Kurt yemekleri yapmak istiyorum, ancak ki sadece biber dolmasi yapabiliyorum, yanina da ekmek kizartiyorum ve salata ekliyorum. Tatli yerine hazir hamurdan yapilmis krossanlari recele banip yemeyi teklif ediyorum. Yeni ile iyi tatlar alinmis deneyimleri bir araya getirmek uzerine kurulmus, yasami kucaklayici bir tavir bu. Yasanmislarin yaninda yeninin heyecanlari da arada yuzumuzde muzip gulumsemeler olusturan sey. Gecmis, gelecek ve ikisine surekli ekledigimiz yeni yorumlarla dinamik bir hayat algi sureci.

Sonra hic deneyimim olmayan bir alanda basarili olabilecegimi ispat edebilmek icin matematik bilgimi nasil allasam-pullasam ya da populerize etsem diye istatistik kitabi ile kripto ve elliptik egriler kitaplari arasinda mekik dokuyorum. Yapmayi arzuladigim islerle ilgili yazilar okurken, kendisinden kactigim saf matematik de yakami  birakmamaya niyetli. Halbuki surekli redler aliyorum yarim yamalak basvurdugum akademik matematik islerinden. O redlere bile uzulmuyorum, sadece anlamaya calisiyorum, basari tanimlarimin altust olusunu, ya da ustumdeki deli cesaretini.  Icten ice o da hosuma gidiyor, en sonunda farkli oldugumu yillardir ifade ettigim insanlardan farkli da davranabilmem.

No comments: