Sunday, October 5, 2014

Ev sahibemizde

garip bir davranis ve kisilik bozuklugu var. Bazen ciddi ve mesafeli, bazen ise kahkahalar icinde taklit yaparak egleniyor. Komplo teorileri uretiyor, dedigine gore gezmeyi seviyor, herseyi biriktirdigi gibi topu topu iki kisilik ev ahalisi icin her gece yarisi saatlerce yemekler yapiyor. Yemeklerini bize de yedirmeye calisiyor, ancak baska zamanlarda da cimriligi abartip teki 20 senti gecmeyen plastik saklama kaplarini paylasmayi reddedebiliyor. Kiracilara ayirdigi buz dolabi ve mekanlara da uzanip onlari da kendi malzemeleri ile dolduruyor.
Parca parca anlattigi hikayelerden toparladigim kadariyla, 20 yillik esinden bosaniyor,  adam bir sure sonra vefat ediyor. Hayati boyu calisarak para kazanmamis bu kadin bir babasindan bir kocasindan kalanlarla birseyler kurmaya calisiyor, o mal varligini idare etmeye calisiyor. Evi satacak diye temizlik yaptirmaktan vazgeceli belli ki birkac yil olmus. Tuvaletlerden gecen borularin, dolaplarin ustu saglam bir tabaka kirle kapli. Evin en guzel yani ise: torun Kayla. Bu kadar akilli ve sempatik bir cocuk olamaz. Kensisiyle oyun oynanirken kahkahakarla guluyor, herseyin icindeki oyunu bulup hemen eglenmeye basliyor, sevincten cigliklar atiyor, henuz konusmadigi sozcukleri soylemesini isteyince onlari tatli tali soylemeye basliyor ve bay bay demek icin "ditt!" diye milleti israrla baska odaya gonderiyor.

No comments: