Sunday, October 5, 2014

Dunyevi zorluklar

Londra macerami bozmaya calisiyor. Yurdu begenmeyerek oraya verdigim depozitoyu kaybetmek uzre tuttugum ve sonunda dun itibariyle tasindigim evin kirliligi ile birlesen eskiligi ince ve detayli bir konu. Nitekim o kadar kirin ve bakimsizligin ince ayrintilarina girerek sizi de uzmek istemem. Piskolojik travma icindeki ev sahibinin  surekli toplama ama hic atamama ozelligi sayesinde zamaninda kendisi veya kiracilar araciligi ile bir sekilde eve gelip dolaplara tiklim tiklim yerlesmis yiyecek paketlerinden kurtcuk iken kanatlanip ortalikta heyecanla ucmaya baslamis kelebekler syaesinde ev tam bir habitat. Ilk goruste anlamadigim bu gercegi, eve yerlesip sagin solun kirini alarak kendime yasam alani yaratmaya calisirken anlayacaktim. Durum cok kotu. Disa bagimli yasamaktan baska care kalmadi. Sabah yogurt ve meyve ile kahvaltiyi kurtarip, diger ogunlerde disardan yemeyi, tuvalet ihtiyaci icin okulu ve kutuphaneyi kullanmayi, banyo icin bir spor salonuna yazilmayi -olmazsa sadece gozluksuz olarak banyoya girip saga sola bakmadan isimi biritip hizlica ortami terketmeyi-, dis fircalama takimimi yanimda tutarak firsat buldukca o isi de aradan cikarmayi boylece sadece yatmak uzre evdeki odayi kullanmayi planliyorum. Kiyafetlerin de guvende olabilecegi kelebeksiz bir ortam bulsam iyi olacak. Bulmazsam da iki ay icin sadece kirisik kiyafetler giyerek tarz yapmis olucam. Yurt odasiyla kiyaslayarak, buraya gecmemde  pozitif bir sebep bulmaya calisirsam: aradaki iyi fark olarak bu evde yurtta mevcut olan otantik yemek ve kirli hali kokularinin olmayisini goruyorum.

No comments: