oyle guzel yerine getiriyorum ki, enstitu beni kabul ettigine cok memnun olmali. Her number theory konusmasina (haftada bir tane oluyor) katilip onun disinda hicbir konusmaya katilmamak seklindeki akademik tutumumun yaninda burdaki insanlarin yarisi ile cok eglenceli bir diyalogum var, cay saatinde parcasi oldugu grubun muhabbetine gore gulucukler/ kahkahalar koparan hayat topu olmak da gorevlerim arasinda. Memnuniyetle bunlari yerine getiriyorum, konferanslarda edindigim arkadaslarimla okyanus asiri yazisiyorum, B ile gunluk yari sicak skpe gorusmemi yerine getiriyorum, onun disindaki zamanlarda matematik uygulamalarina bakarak, wikipedia'da daldan dala atlayarak, eglenceli seyler seyrederek, Almanya' yi yemek icmek ve gormek seklinde hucrelerime isleyerek, yari akilli yari deli ama cok zamanlar goze batarcasina hayat dolu bir ruh haliyle yasiyorum. Calismamak, sen nelere kadirsin.
Bugun ofis arkadasim Christoffer' in pesine takilip Mensa' ya gittim, buyuk bir heyecanla tabi. Almanya' da universite ogrencisiymisim gibi. Turkiye'de ozel universite sartlarinda muaf kaldigim yemekhane kulturunu baska bir ulkede tatmak uzre... Kucuk abimin universitesinde tabldot yemegi ne kadar ucuza yediklerini hatirliyorum, tiklim tiklim dolu yemekhane'de etkin olmak adina estettikten odun verilisini gormek o zamanlar garip gelmisti. Ondan once yemek tabu gibiydi ve kivaminda olmayan bir puding insan icine cikmamaliydi fikri islenmisti beynimize.Halbuki ne guzel sey esneklik, yemek icmek , gulmek ve ayrintiya takilmamak.
Bir de mensa' dan gelirken gunes acmisti, ama oyle yatik bir gunes degil, tepeden tepeden ışıyor, yalniz cok guclu degil, sanki aranızda incecik bir filtre varmış gibi. Ahh Almanya, gunesin bilmem kaç halini de mi senden ogrenmek varmis kaderde!
Subat 13, 2013
Bonn
No comments:
Post a Comment