Friday, November 16, 2012

Gelirken kafamda hayalini

kurdugum cok dilli, akilli, kulturlu, zevk sahibi Avrupa' nin guzel insani ile sonunda tanistim, ayni masaya oturdum, guldum eglendim ve devami icin hepsini kendi evime davet ettim. Oyle ki gecenin bir yarisi eve yurumeye gonulluyken yanimdakilerin hizini kesmemek uzre atladim bir tanesinin bisikletinin arkasina ve o soguk havada sevimli bir Avrupa klasigini de gerceklestirdik. Ilk defa tanistigim birinin belini iki elimle bir guzel kavradim, umarim benim hosuma gittigi kadar onun da gitmistir. Eski bir binayi kurtarmak uzre aktivizm pesinde kostuktan sonra bize gec katilmis, beyaz ten uzerine kara kaslar, onun da uzerine yumusak ve etkileyici ve Fransiz aksagani ile kurdugu cok anlasilamayn cumleler'le tam karsimda oturan "charm" ' i seyrederken farkinda olmadigim bir guzelligi kesfettim sanki. Beyaz ten, koyu saclar, ici parlayan gozler, siyah cerceveli gozlukler, ve alcak sesle cumleler kuran bir Fransiz...

No comments: