Monday, April 28, 2014

Sizi cok

ozledim, dun otobusun camlarina sagnak yagmur vururken ve yesilli daglardan-ovalardan gecerken bir basbasa kalsak; size iki satir birsey soylesem diye cok defa dusundum. Siz derken; iki, ya da uc kisisiniz  zaten.
Bu ara bir hareket ki sormayin: beynimin sivi dolu bir kavanozun icinde yuzdugunu fiziksel olarak hissedebiliyorum artik; o sivi bazen kotu bozuyor. Bir anda zararli bir kimyasal yayiliyor, beynim aciyor nerdeyse. Bazen ise bir hafifliyor: anliyorum ki baska bir aleme gecmisim. Cok surmuyor o da.
Annem bir halk kahramani, yani eskiden oldugundan bile cok, cunku dun arkasindan eve dalan manyagi boynundan tutup disari atmis. Bu sabah annesiz kalmis olabilirdim; neyse ki o gun bu kadar yakin degilmis.
Sonra ordan oraya bir yaprak gibi savrulurken elimde avucumda yarim yamalak yetenekler. Iki gun once bir arastirma enstitusundeydim, bir hafta sonra endustri muhendislerine yaptigim isleri anlatiyor olacagim. Lakin annemin de arada dile getirdigi gibi, matematikten baska birsey bilmem aslinda. Ve buna ragmen oyle gorunuyor ki alkolik ahbaplarim gibi su hayatta cok meslek deniycem.

No comments: