Thursday, April 10, 2014

En çok önem verdiğim şeylerden en az bahsediyorum, bugün onlardan birini sizle tanıştıracağım.

Yavaş yavaş ve her bir satır üzerine düşünerek, tezimi yazdığım konudaki başucu kitabını okuyorum. Okudukça tatlı bir huzur hissediyorum, para kazanma stresiyle yapılacak şey değildi, ama yaşamımı başka bir kanal üzerinden kazanırken, ne kadar tatlı bir uğraş matematik.
Okul öncesi en sevdiğim uğraş olarak sayı saymayı, ilk okulda Gauss'un izinde formül çıkarmalarımı, tatillerde sabah kalkar kalkmaz zihinden problemler kitabından 100 soruluk ilk posta zihin beslenmesini yapmamı, öğleden sonra abimin ortaokul fen lisesi kitabından muhtemel daha önce defalarca çözdüğüm bir testi  tekrar baştan zevkle yalayıp yutmak üzre zihin tatminleri bağımlılıklarımı, babama çözmem için yeni matematik problemleri oluşturması için hergün saatlerce baskı yapmalarımı,  kitapta gördüğüm formüllerin ispatını yapışımı bu huyumu ispat yapmak üzerine dizayn edilmiş üniversite eğitimine kadar büyük bir sevgi ve gönüllülükle yapışımı düşünürsek, matematik denen şeyle aramızdaki bağın tarihine yüzeysel olsa da duygulu bir giriş yapmış oluruz. Aramıza hayatın içinden başka şeyler girse de hayat dediğim şeyi renklendiren, tatlandıran ve onu zevkle yaşayabileceğim çerçeveyi veren ve hatta hayatımın büyük bir kısmını oluşturan, matematik.  Karşıma çıkan şey ne olursa olsun ona yeni bir açıdan yaklaşıp tadına varabilmemi sağlayan,  bilim aşkımı tetikleyen, öğrenme ihtiyacımı canlı tutan matematikdir. Kısaca aramızda mutualist bir ilişki var, ben zihnimi ona veriyorum o da hayatımın hiçbir anında beni yalnız bırakmıyor.

Biterken, yeni nesiller için not: eğer çocuğunuza matematiği sevdirirseniz, çok rahat edersiniz.

No comments: