Wednesday, September 18, 2013

Intervention'dan sonra

aksamlarim telefonda bilmedigim insanlarin degisik hikayelerini dinlemekle gecmiyor artik. Yillardir "gulme millete!" dediler dediler ama anlayan kim... Guldum, gulumsedim ve defalarca basima is actim, bazilari icin pismanim cunku vakit kaybiydi ve tam bu sebepten pisman degilim cunku boylece sonunda gecmise donup bakinca dusunulenin aksine pisman oldugum birseyler var. "Vaktim gitti" dogru ama gitmeseydi ne yapacaktim ki o vakitle, neye vakit kaybettim? hicbirseye, nitekim halen acelem yok ve halen kararsizim. Elbette ki gencligin tazeligi gidiyor, elmaciklar cokuyor derinin altindaki yag azaliyor, ustundeki delikler ve kirisikliklar kendince bir kompozisyon yaratiyor ve her gecen yilla durum daha da kotulesiyor ama bunlara uzulmuyorum, uzulmem gereken baska seyler var ki onlara da uzulmuyorum, alistim demiyorum sadece umursamiyorum diyorum ve ikisi arasindaki fark cok buyuk. Sevgisizlikten yoruldum, ayni zamanda basini kadinlarla belaya sokmus tiplerin karsima askla cikip onlari sevgimle ve sabrimla kurtarmam icin yalvar yakar olmalarindan da. Cunku insanoglu yoruluyor, mesailer uzun ve sistemli; aksamlar kisa ve uyumak icin ayrilan zaman yetersiz.  O yuzden yorgunum... yaptigim isin sorumlulugu altinda ezilecek kadar bilincliyim, evin en kucuguyum ve buyuklerim felsefe okumadigi icin yaptiklari seyin sarsilmaz dogru oldugunu saniyor ve kucuk kardeslerini kendi dogrulariyla iyilestirmeye calisiyor. Annem inatci, oyle ki ruyalarimda bile ona laf anlatamiyorum, erkek arkadasi kontenjanina illa birini sokacak olursak o unvana sahip kisi belki kiz-erkek butun tanidiklarim icinde en sevgisiz insan ki ben sevgi uzerine iki kitabi birden okuyacak kadar merakliyim konunun hem pratigine hem teorisine. Yasayamam, olurum diye gelirken arkada kalanlarin geri doner deyip bozmadiklari eski duzen orda beklerken ben bu ulkede mutluyum ve inanmazsiniz ama sebepleri var mutlulugumun.

No comments: