Thursday, August 16, 2012

İşin öteki yüzü





yani idealler değil gerçekler kısmı daha ilginç bile olabilir.
Gün başına düşen çılgınlık sayısı fazla olmazsa bile boş günlerimın fazlalığından dolayı son on gün içinde birkaç ilki gerçekleştirdim.
Bunlardan bir tanesi uzamış saçlarımın incecik kalmış uçlarından kuafor ziyaretlerinden edindiğim teknik tecrübeleri kullanarak makası elime alıp kendimi azad etmekti. Aslında saçlarımı kestirmem için annem sponsor olmuştu ama benim bu zevkli işi yapmak için 50-60 dolar karşılığında ne tür bir maharet sergileyeceğini bilmediqim tonla kuafor arasından birini seçecek bir de beyin ameliyatıymış gibi günler oncesinden sıraya girip sonra sıra beklemeye sabrım kalmamıştı. Sonuç fena değil ama daha iyi olabilirdi tabi...
İkincisi ise, son olarak en az on beş belki yirmi sene once yediğim Malatya'dan eski (ve yeniden) komşumuz Sıtı teyzenin yaptığı "fış fış"(Türkçe klavyeye en çok ihtiyaç duyduğum an bu andı) tatlısını hatırlamak, ertesi gün Sıt(t)ı teyzenin anneme yemek yaparken yardım ettiğini öğrenmem, halen bu tatlıyı yapıp yapmadığını sorduğumda annemin geçiştirerek "yok o da rahatına bakıyor, tatlıyı hazır alıyor!" demesi üzerine garip bir telaşa düşüp parçacık fiziğinin temellerini oluşturuyormuşçasına önce adından bile emin olmadığım bu tatlıyı internete araştırdım, adını doğru bildiğimi görünce oldukça heyecanlandım, sonra tariflere baktım, bütün bulduğum tarifler bunun Malatya'ya özgü bir tatlı olduğunu söylüyordu bu ise nesli tükenmekte olan bir canlıyı korumaya almak gibi sıcacık bir his uyandırıyordu bende. Fotoğraflarını bulmama rağmen video bulamamıştım. Fotoğrafları tariflerle eşleştirip içinden en çok Sıttı teyzeninkine benzeyeni ayırdım ancak bu da tam olarak aradığım şey değildi ve idealimdeki görüntü için tarifi hangi yonde degistirmeliydim emin değildim, çünkü daha önce hiç bu tarz bir tatlı yapmamıştım, tatlı repertuarım pandispanyalı çikolatalı pasta  ve bir kaç kek çeşidinden ibaretti.  Sonunda kırmızı ve mavi kablodan birini çekmem gerektiğinde hamuru cıvıtmaya karar verdim  ve tarifi oylece uyguladım, elde ettiğim sonuç fena degildi,  Sıttı teyzenin tatlısına hem benzedi hem de benzemedi, şöyle anlatayım: kedi, kaplan ve aslanı karıştır elde ettiğin tür benim tatlım, Sıtı teyzeninki ise kedi, daha kompact, koyu ve dokusu sıkı ama yumuşak. Tatlılar dün itibariyle bitti, ben ise büyük bir görevi tamamlamış bir şekilde başka projelere başladım. Onlar da sonra...

No comments: