Thursday, March 28, 2024

Barisarak buyumek

 Insan ne zaman vazgeciyor fazlaca kontrol etmekten, gencliginin guzel ve ince olma dayatmasindan. Kahvaltida krebin arasina bir kasik nutelleyi ozensizce atip uzerine koca bir muzu koyup dürüm yapiyorum. Cok lezzetli geliyor, sanki hayatimda ilk defa yemek yemek bu kadar zevkli. Sekiz sene once, -yani onceki hayatimda- is gorusmelerine giydigim pantolonu, dun okula gitmek icin giyindim. Zamaninda uzerimde bol olan o pantolonun dugmesi ancak kapandi. Buna icerlemedim,  "dugmeyi kapatirken disariya yag fiskirmadi" diye sevindim,  son zamanalrda aliskanlik haline getirdigim  sabah pilatesi sayesinde -Moving with Nicole-  kutle olarak buyumeyi sekilli kaslarla yapmisim. Iki kilo aldim diye sabah krebini yerken en azindan tatli olmayan bir secim yapabilirdim ama hayir, icimdeki ses bana dur demiyor artik. Yemek guzelse otur ye, bir zaman dilimi sorunsuzsa tadini cikar diyor.  

Basit zevkleri arttirmali. Biliyorum insan hayattan zevk almayi birakinca basit zevkler ancak ki tiksinti yaratiyor,  mutlu insanlar yuzeysel geliyor. Mutlulugun sirrini buyuk dusuncelerde ariyor insan. Ama aslinda kucuk seylerden buyuk zevkler alabildigimizde mutluyuzdur ve mutlu olmaya devam edecegizdir. Bazen pahalli ve asil zevkler ediniyor insan, mutluluga ulasmak icin buyuk bir mental efor sarfediyorsun, henuz cozulmemis bir problemi aliyorsun, cozmek icin herseyini veriyorsun ve sonunda belki cozuyorsun ve mutlu oluyorsum ama bil bakalim ne oldu, o kadar mutluluk icin cok fazla bedel odedin ve  seni hayata ve kotu dusuncelere karsi koruyan gucunden kaybettin. 

Thursday, March 21, 2024

Spring Break Day 4

 Day 2' da American vatandasligima kavustum. Yemin toreninin gerceklesecegi salon nerdeyse doluydu, cogu kisi ailesi veya bir yakini ile gelmisti, ben ise tektim ve orda yalniz olmak bir yuk gibi ustume cokmustu.  Biden'in tebrik mesajlari esliginde gozumden yaslar dokulmeye basladi.  Haklisin baskan,  bu gune kavusmak kolay olmadi.  Yorgunluk, gozyasi olmus; hizlica vucudumu terketmeye kalkmisti. Bu halimle etraftaki neşenin ortasinda ancak ki cikintilik yapiyordum. 

Day 3'de, evde cati degisiyordu. Bu ülkedeki sığınağımı güçlendirme zamani.

Day 4, yemeden icmeden sabahin köründe pasaport basvurusu icin postaneye gittim.  Yikanmis paklanmis ve  oylece evden disari atmistim kendimi. Postanede sirami beklerken cantamdan once kremi aldim ve zamanin asagi dogru cektigi derimi yukari dogru masaj yaparak  nemlendirdim.  Sonra gozluk bezine uzanip, gozlugumu temizledim, en son da sirt cantamda kalemlerin oldugu bolmeden kirmizi ruju cikarip aynaya ihtiyac duymadan bir guzel dudaklarimi renklendirdim, saclarimi ellerimle sekillendirdim. Sonra basvuru formunu cikarip eksik kalan son bir bilgiyi ekledim, gerekebilecek butun kartlari ve kimlikleri cebimde hazir ettim. Boylece yarim kalan hazirligimi bes dakikada tamamlandi ve huşu icinde beklemeye devam ettim.  Butun islerim bitip kasada odemeleri yaparken, randevu saatiminden bir saat once geldigimi ogrendim. Boyle bir sabirsizlikla bekliyormusum bu pasaportu. 

Tuesday, March 19, 2024

Spring Break Day 2

 Koca bir hafta, baharin arefesinde, yasa yasayabildigin kadar. ..

Herseyin azi kiymetli, zamanin da.  Bahar tatili, Bilkent'te ogrenciyken hayatima girdi. Ankara'nin gunes altinda sicak, golgede ve ic mekanda fazla serin oldugu haftalar. Ucuncu sinif olsa gerek, bir bahar tatilini  yatagin icinde koca bir Maeve Bincy kitabi okuyarak bitirmistim. Yillar sonra internet sayesinde izini buldugum ortaokul hazirlik sinifindan arkadasim Burcu' nun yazari tavsiyesi ile merak edip bu kitabini secmistim. Kitabi, akici olusu (ozellikle sonrasini merak ettirmesi ile) ama son ceyrekte hikayenin gereksizce uzatildigi hissini yasatmasiyla hatirliyorum. Koca tatili yemisti bir kitap, ve buna degecek kalitede degildi. Tek guzel tarafi ise aktivitenin butunselligi idi, ve o koca zamanin tek bir amaca hizmet edisi ve boylece anilarima yerlesebilmesiydi. Yesil uzerine koca mavi nazar boncuklari olan nevresim vardi uzerimde, ve kokusu hala burnumda bir Mart ayinin taze havasi ve ona eslik eden gizemli aksam ustu. Her mevsimin bir hissi var, ozellikle bahar baslarken aksamlar anlamadigimiz bir dilde hikayeler fisildar, biraz daha dinlersem kesin anlayacagim diye kulak kesilirsin ama nafile. Sessizligi dinlerken, delilige bir adim daha yaklasir insan bu gunlerde.

Monday, March 18, 2024

Spring break day 1.

 Bu hafta "spring break", benim icin de "self-care" haftasi. O yuzden gecenin bir vakti yari uyur vaziyette kafamda kelimeler ucusurken, kurdugum cumleler anlamli oldu mu stresiyle yazmak yerine, sabah sevismesi niyetiyle, taze kafayla geldim. 

Anilarimi cok seviyorum,  iki dakika bos kalsam zamanin icinde anilarla sorfe cikarim.  Meger bu da kafamin calisma bicimiyle ilgiliymis, oglanin surekli yasanmisliklarla, duyduklari ve gordukleriyle mesgul olusu sayesinde kendime dair ogrendigim yeni bir bilgi de bu olayin fizyolojik boyutu oldu.  Dusunceden, gormekten, hissetmekten zevk almak, ve yeni birseyler olmadiginda anilari ziyaret edip onun uzerinden yeniden yeniden hissetmek... bizim yaptigimiz tam da bu. 

Olgun yasimizda,  iyi hissedecek sekilde bakabilmeyi hakkiyla ogrenmis, pratik etmis ve hattta aliskanik haline getirmisken,  hislerle dans ediyorum.  Huzur icinde pencereden disariya bakiyorum, dusunceyi ozgur birakiyorum, cunku  artik tepelere cikma, yol alma kaygisi yok.  Cicekli yollardan, yeni manzaralar icin yurumenin derdinde. Anilar zihnimde, bir bebegin agzindaki emzik gibi...

Sunday, March 17, 2024

Ruhsal hastaliklar

hassas ruhlar icin kacinilmaz bir son. son yillarda kaybolan hassasiyetlerim ve sonunda ruhsal ve fiziksel olarak bir domuz gibi guclu olsum uzerine cok guzellemeler yaptim. Lakin hayat gecmisi bir kez daha gozden gecirme ve kendini daha iyi anlama sansi verdi. Megerse ben insan degilmisim dostlar, yetenek sandigim seyler kafa yapimin bir sonucu, buyuk basari gostermedigim alanlarda kaytarisim ise konuyu dagitabilme gucumdenmis. Artik nerden gorursem taniyorum aykiri kafalari. Aykiri olmayanlar icin ise diyecek hicbirseyim yok, savaslar ve dunyadaki acilar ancak ki onlar yuzunden olsa gerek, cunku bizim gibilere kalsa dunya cok daha bariscil, adil ve sessiz-sakin bir yer olurdu.