14 Subat 2024, Ailece sevgililer gununu kutladik. Okuldaki kutlamalar, ust uste gelen hediye seker ve cikolatalar oglanin modunu zaten yukseltmisti, ve onun etkisiyle gunun geri kalanini da guzel gecirdigimiz nadir ozel gunlerden biriydi.
Aksam hep beraber yuruyuse ciktiktan sonra eve gelip hizlica yemek hazirligina koyuldum. O kosturmacanin ardindan masada beraber oturup uzun uzun yemek yedik. Su aralar aile saadetini en yogun (ve yine nadir) hissettigimiz anlar herkesin nese icinde sofrada gecirdigi zamanlar.
Aile olmak, iki yetiskinin birbirine es olmasinin cok otesinde. Ailenin surekliligi icin gosterilen her caba takdir ediliyor, belki esler olarak birbirimizin yuzune bakmaya vaktimiz olmuyor ama biri yemek sofraya konsun diye, digeri aksam mutfak toplansin diye kostururken, affoluyor eksikler. Eskiden olsa gozlerim kusur arardi, karsimdakinin sevgisini/samimiyetini surekli sorgulardim. Simdilerde (uzun yillardir) boyle lukslerim yok, tek sansim elimdeki guzellikleri gorebilmek ve onlara sahip cikmak.
Hayata karsi tutumum da tarihsel en olgun seviyesinde. Cozmek zorunda oldugumuz aktif bir problem olmadigi surece kaygiya kapilmiyorum. Kayginin dibine vurduktan sonra gerceklesti bu tutum. Beynimim yanlis calisan bir merkezi daha kendini yemek uzerinden feshetti. Huzur....
No comments:
Post a Comment