Bu gece ruyamda isten cok az tanidigim, muhabbetim bile olmayan bir arkadasim ile tatli tatli ve "cok guclu" bakisiyorduk. Komik tarafi ustundeki gozler ona bile ait degildi, apayri renk ve sekilde, bu guzel bakan gozleri onun kafasina oturtmustum, dalagali siyah saclari o gozleri yerlestirdigim yuze kontor sagliyordu ve gozlerin etkileyicigini daha da arttiriyordu. Buna benzer seyler cok onceden de basima gelmisti, o zamanlar genc oldugum icin nerdeyse ruyalarima inanasim gelirdi, hatta ruya gercekmis gibi o fikri devam ettirdigim ve hayatimdaki insani ve kendimi zor duruma dusurdugum bile olmustu. Simdi ise bilinc altim ile ustunu birbirine katmamayi biliyorum.
Geceden Leyla kalktigim uzere, uzun zamandir ilk defa, ofise gelirken telefonumu evde unuttum. Sonra kampuste bir noktada anahtarlarimi kaybettim. Umut ediyorum ki ofiste kaldilar, su anda butun binalari bir bir gezmekte, bir taraftan da ofisin kapisini acabilecek birilerini aramaktayim. Bahar havasi işte, fena carpti.
Edit: Anahtarlar ofiste cikti, su anda onlarin isiltisi ile gülümsüyorum.
2 comments:
iyi ki o son bilgiyi verdiniz yoksa kayıp anahtar kaygım depreşecekti :)) nedense çok rahatsız eder beni..bahar fena çarpıyor ama iyi geliyor :) sevgiler.
Kesinlikle kayip anahtar ve telefon cok fena hissettiriyor. Bakalim bu bahar nasil delirecegiz :) Benden de size sevgiler.
Post a Comment