eve donus yolunda. Ilik bir aksamdi, kutuphaneden yine gec cikmistim, sokaklar parti modunda insanlarin kalabaligi ile daha guvenli hissediliyordu, kafamda herzamanki ardisik dusunceler akisi, ayaklarimin vucudumu eve tasimasina eslik ediyordu.
Dusunce olmadan gecen bir an yok, gerekli-gereksiz, hayal-gercek, umut-kurgu, sikayet-sukran ayirt etmeden her duygu ve dusunce formunun hakkini vererek hem de. Cok dusunup, cok hareket edince iyi olmayan seyler de oluyor. Degisimin hizi oyle artiyor ki, degismek uzre yasar gibi oluyorsunuz. Herseyin bir miladi oluyor, eskiyen seyden sadece kurtulmak istiyorsun ve en kotusu yeniler bile cok hizli tukeniyor. Bir de tatminsizlik denen seyi ilk defa anliyorum: Neyin yan urunudur bu tatminsizlik hali? ancak olan oldu ve artik doyumsuzlugun lanetine erdim. Hersey eksik, hicbirsey yetmiyor. Ogrendiklerim, dusunduklerim, konustuklarim, duyduklarim, dostluklarim, okuduklarim sadece yetmiyor; saatlerce kuutuphanede kalsam, orda yatsam kalksam yine yetmeyecek zihnime! her anlamda tatminsiz bir ruh oldum.
No comments:
Post a Comment