yeniden...
Eski yazilara baktim az once, baktikca ve onca gerekli/gereksiz seyi kafiyelendirip yazmis oldugumu gordukce "acaba simdi yapabilir miyim benzer seyi?" diye sordum kendime. Ne mi gecti aradan bir yil icinde? cok hatirlamiyorum ama yogun bir yildi, giris, gelisme ve sonuc'lu bir yildi. Baslama, hizlanma,pisme/yanma ve yavaslayip soylenip durulma ama artik soylenmiyor olma. Hepsi de akademik anlamda. Insanin hissedemedigi/konusamadigi bir dilde entellektuel olarak var olma cabasi zor, neyse ki ben akademik tarafindan bahsediyorum. O yuzden bir yila sigdi hikaye. Romanlar yerine hikayeleri tercih ederim, gercekligi daha iyi yakaliyor diye degil, acik vermeden ya da firsat olmadan seffafliga, gizemi verip cekildikleri icin aradan. Bu yil da hikaye tadinda oldu, elimize gozumuze bulastirmadan agiz tadiyla yasadik, bitirdik. Doya doya, paraladik kendimiz, kana kana ictik susadigimiz laneti ve sukur(LER) olsun ki doyduk. Hem de ne yerinde bir doyma, oyle bir doyma ki bir daha ne acikmak ne de doymayi tekrar etmek isteyebilmek. "Bir defaya sigsin hersey ve olasi benzerleri dahi istemiyoruz" diyor olmak. Misler gibi bitti,yani bitirdim. Dunyayi kurtarmak bana mi kaldi, kalmasin, kimseye kalmamis bana da kalmasin, kurtaracak "hal" de yok zaten dedim, naive olmaya gerek yok, kendini ispat etmeye calismaya, herseyden mahrum olup matematikci olmaya, oldum mu olamadim mi acaba'lariyla olup dirilmelere, bir omur fedakarlik yapmaya, izledigin idealist politikadan sebeple ulasamayacagin seylere haset etmelere, SABIR ve SADAKAT'le, dunyayi anlamakta olduguna kendini kandirip, ufacik hazlarla uyusup, surekli o hazlar pesinde kosmaya...Luzumu yok! bir yerde bagimliga giden bu yoldan cikiyorum; istemiyorum, o olmak istemiyorum, bitti.
No comments:
Post a Comment