iki bucuk yasindaki cocugu tam zamanli kreste, 3 aylik bebekliginden beri boyleymis. Annesi calistigi donemlerde evden calisiyor. Bazen gun icinde biryerlere gidip geliyorsa da tek basina, cocuk tabi ki kreste. Babasi her gun sabah 8'den once cocukla ayriliyor, 6'ya dogru eve ulasiyorlar. Bazen baba cocugu sadece birakmak adina 45 dakika ise gidip sonra geri geliyor, kendisi evde dinleniyor, ama cocuga dinlenme yok. Babanin olmadigi gunlerde ise cocugu krese birakmasi icin amcasi devreye giriyor. 12 ay bu tempoda. Kar yagdi, yollar kapandi ama bu cocuk bir gun kar tatili yapmadi, baba yine karli ve donlu yollarda cocugu krese birakti. Annesi gecen yaz haftalarca kiz arkadaslariyle okyanus aşiri tatildeydi, cocuk tam zamanli kreste, kreste olmadigi saatlerde ise babaylaydi. Hafta sonu anne ve baba'nin "me time" i varmis bir de. Boyle anne-babalik da mümkunmus! Cocugun krese giderken ki aglamalarini, aksam eve girmemek icin direnmelerini, eve geldiginde yedigi hazir donmus bebek yiyeceklerini de bu resme ekleyin.
Bencil acidan bakarsam: Bu cocuk buyudugu zaman, ondan sefkat ve empati beklenebilir mi, kimsenin ona gostermedigi sefkati o nerden bilsin de birilerine gostersin!
Cocuk acisindan bakarsak....
4 comments:
o çocuğun yerinde kimse olmak istemez..yani kendimi koydum ve böyle hissettim..ben de erken yaşta ( 2,5 yaşındayken) bir müddet kreşe verdim oğlumu..ve bunun tüm artı ve eksilerini hissediyor yaşıyorum..bu tür örnekler istisnaydı eskiden..lakin istisna eski model kalanlar olacak artık zannımca..bilemiyorum dostum...
Bu model Amerika icin cok yaygin, ustelik uzun zamandir boyle. Anne baba calisiyorsa , bebekler (birkac aylik olunca) once kreste, sonra tum gun okulda, yaz tatillerinde ise gun boyu kampta. Haliyle ergenlige girdikten sonra da donusu olmayacak sekilde anne babadan kopuyorlar. Komsunun cocugu ekstradan ebeveynlige gecememis anne baba kurbani, memedeki cocugu haftalarca annesiz birakirken "cocuk ne hisseder?" diye dusunmedikleri kesin. Ben de saskinlikla izliyorum, ama en son anne ve babanin ayri ayri haftasonu kendileriyle basbasa kalmak uzere zaman ayarladigini ogrenince dayanamayip "cocuk haftaici butun gun yok, o zaman kendinize ne yapacaksaniz yapin!" deyiverdim.
Anne baba olunca anlarsın, asıl sen çocuğun için neler yaparsın' ın tamamen tersi bir söylem. Hayatımın bir döneminde İngiltere'de bakıcılık yaptım. O zamana kadar ebeveynlik hakkında meğer hiç fikrim yokmuş. Benim sorumlu olduğum çocuğun her yönden bana bağlı oluşu, ben varsam beslenebileceği, diğer türlü o gün beslenemediği için ölmese de eksik besin alacağı, hijyenini yapmazsam hasta olacağı beni epeyce huzursuz etmişti ki bunlar en kolay tarafları. Sonrasında öğretmen olunca çocuğuna hastalık derecesinde bağımlı ya da çocuğu yoksayan insanları görünce - ya ben de böyle olursam korkusu- farketmeden uzaklaşmama neden oldu çocuk sahibi olmaktan. Bu aile hep bu mantıkta olabilir mi? Çocuk doğmadan önce de? Bazen ebeveynlerden biri olmadığım için eleştiriye haddim olmadığını düşünüyorum ama bu aileye de 'neden?' diye sormak isterdim
Is yapabilme kapasitesine bagliyorum yapilan ebeveynlik miktarini. Cocuk sahibi olunca ve ona bakmaya niyetli olunca zamanla gelisen bir sey. Kimde ne kadar gelisecegini onceden kestirmek mumkun degil, ve sadece iyi anne baba olma kararliligi ile de olmuyor, belki hormonal bir durum... kimisi bebek icin herseyi yapacak gucte hissediyor ya da tam tersi azicik zorlaninca hemen isin kolayini buluyor, bakiciya veriyor, krese yolluyor. Komsum icin de benzer bir durum gecerli, baba daha ilimli gorunuyor ama anne cocuk etraftayken asiri gergin oluyor, altindan kalakamadigi bir is oldugu kesin.
Post a Comment