Tuesday, June 3, 2025

Seri bitmedii

 hatta en guzel yerine geldik ama hakettigi ilgiyi  su ara alamayacagi icin yaziya ara veriyorum. 

Yaz okulu basladi, tek ders veriyorum, o da evden.  Bu rejim fiziksel olarak cok rahat oldugu gibi, zihinsel olarak da organize olup gunu verimli gercirmek acisindan harika bir rutin olusturuyor. Bundan tek memnun olmayan kisi ise esim.  Cocugun okulu bitince birkac hafta sabah planlarinin bana gore ayarlanmak zorunda kalmasi hosuna gitmiyor, ve bu yuzden (sanirim) oldukca gergin.  Cunku kendisi gerilmek icin bütün firsatlari degerlendiren biridir.  

B.ye hitaben: Biliyorum kendini bu evde köle gibi hissediyorsun, ama cocuktan sonra evlilik iste boyle birsey.  Ben ancak kendimi kurtarabiliyorum,  seni mutlu olmaya ikna etmek icin dil dokemeyecegim, ve biliyor musun esnemeden mutlu olunmuyor, sanirim yuttugun degnegi cikarip biraz esnemenin zamani coktan geldi. 

4 comments:

gul said...

Seriyi bloguma girmeden cep telefonumdan takip ediyorum.Heyecanlı.:) Kendi hazırlık sınıfı zamanlarıma gittim. ben de senin gibi net anımsıyorum bazı şeyleri. Çıkarımına hak verdim. Üstüne çok uzun düşünmüş olmalıyım.

brownian said...

Seninki hangi sehirdeydi? bir de kenar mahalle okulundan seckinlerin okuluna gitmenin tedirginligi vardi, hepsi birlesince insanin gozu kulagi daha bir acik oluyor.

gul said...

Ben Ünye'de yaşıyordum. Çok küçük bir şehir. Şehrin yerlileri birbirlerini çocukluktan beri tanıyorlar. Bu sebeple mahalleden ortaokuldan arkadaşlarla aynı liseye gittim; Anadolu Öğretmen Lisesine. Anadolu lisesi Ordu'da vardı ve ben o kadar tembeldim ki... Bi noktada tembelliğim nedeniyle gördüğüm horlanma ve dayak yüzünden çalışkan bir insan olmaya karar verdim. Bu kararı beşinci sınıfta alınca epey bir geç kalmıştım. Lise sonrası da İngilizce eğitim de veren bu okula girmiştim. Tembel olmasına tembeldim ama o sınavlarda 75 net yapmak nasıldır acaba diye düşünürdüm. Bence mükemmeldir elbette. Senin yazında da beni en çok tutan taraf o net sayısı oldu. Yazı herkesi farklı bir yerinden yakalıyor. Yazının devamı gelsin lütfen. Sevgiler selamlar.

brownian said...

Caliskan olmaya karar vermeye goturen benim de bir alay edilmislik hikayem var. Ogretmenler zayif ogrencilere karsi cok acimasizdi, ilk basta bu tutumdan kurtulmalari gerekir, ama farkinda bile olmadiklarina eminim. Kotulugu kendin icin iyiye donusmek icin kullanman cok guzel, "caliskan iyidir tembel kotudur" demek istemiyorum, caliskan kendinden daha cok memnun oldugunu varsayarak soyluyorum.