Friday, August 26, 2022

 Evden bir sureligine uzaklasip, acil islerimi yoluna koymak uzere sehrin halk kutuphanesinde gecirdigim iki saatin sonunda, kutuphaneden disari cikarken sicak hava yuzume vuruyor, tanidik geliyor. Bilkent'te bir yaz gunu, ufak bir mola icin disari atmisim kendimi... 

Sonra yuksek binalarin tum caddeyi kaplayan gunun bu saatine ozgu uzun golgelerinde  Ankara'yi hatirliyorum, belki Tunali hilmi'de bir ogleden sonra sehrin fakir kismindan kacip, sehre ozgu o hareketliligin icinde huzuru ariyorum. 

Yorgunluk, umut ve arayis icice.  Mutlu olmak icin cok yorgunum, yani fizik kurallari  gereegi bu sartlar altinda zihnim mutlu olamaz. Ayagi takilip yere kapanmakla, kosar adim finale ulasma arasinda bir yerlerdeyim, ikisi de mumkun. 

Umut ise hep var. Yeniden dingin nefeslerde, her anina sukrederek hayati icine cekmek ihtimali...

Sunday, August 7, 2022

 Pazar sabahi, saat 11 gibi ofise gedim, iki ay aradan sonra. Disarda sicak bir hava var, pencereyi actim ve oturdugum sandalyeden nasil oluyorsa serin serin esiyor ruzgar. Yanimda getirdigim kahvaltiyi istahla yedim, kalan kahveyi yudumluyorum, koltuga iyice yaslanmisim,  bacak bacak ustunde, kollarim klaveyeye ancak kavusuyor.  Her hareket vucudumu ve zihnimi dinlendiriyor.  Nasil bir luks bu! Cok mutluyum.