Monday, June 13, 2016

Depresyonun esiginden iceri girip sonra hizlica geri donmeme ragmen, bu deneyimin fiziksel ve ruhsal sokunu atlatabilmis degilim. Madrid'de hergune cok sey sigdirma telasinda gorduklerime tepki verecek zamanimin olmamasina icerliyorum. Tissen, Reina Sofia ve Prada' yi gezdikten sonra sarki soyleyerek saatlerce resim yapmak istiyorum, onun yerine sehrin bir kosesini daha gormek, zihnimize sigmaz endisesiyle fotograf makinemizle minik cipllere kaydetmek suretiyle kosturmaya devam ediyoruz. Havalar da fazlasiyla sicak, su Haziran gunlerinde aksam 8 de bile gunes ensemizi kavurmaya devam ediyor, saat 10 gibi hava kararirken ancak ki serin ruzgarlarla aksam katlanilabilir hale geliyor. O saatlerde gec bir aksam yemegi yiyip yatma saatini ise daha ileri atmaya calisiyorum. Sabah 10 gibi uyanirken vucudum disari cikmaya direniyor. Ogleden sonra erken saatlerde ise disardaysam basim donuyor oluyor, icerdeysem enerji toplamek icin biraz daha dinlenmeyi oneriyorum. Hasta anneler ve bakamadiklari cocuklar aklima geliyor ve hastaliklara karsi duydugum yogun antipatiyi olume karsi duymuyorum. Yapmak istedigi herseyi yapmis arkada ona bagimli kimsesi olmayan birinin olumune uzulunmemesi gerektigini dusunuyorum. Yasamak da tatsiz geliyor, ustelik kaldirilamaz sorumluluklar altinda yasamanin fikri bile yoruyor. Butun gorduklerimi kusmak istiyorum; yaziyla, resimle, siirle, sarkiyla... bagirarak, haykirarak icimden disari atmak istiyorum; cunku yorgunum ve kepcemi cok doldurmusum.

Wednesday, June 8, 2016

Aaah su sabah gunesleri, beton sehirleri gozumuze sokan bu keskin yaz guneslerinden dolayi yasamdan soguyorum. Yesil ya da mavi bir doga manzarasinda gunesten sikayet edecegim yok ama bu koca sehirleri kara bulutlar cekilir kilabilir ancak. Bir yaz gunu anlamsiz bir sehirde can sikintisindan olebilir insan, olmeyi secebilir. Secilmis olumleri cok daha iyi anliyorum artik.  Cok defa bunaldi ruhum, ama icimdeki ergen asla yasamdan vazgecmeyi ciddiye almazdi. 30' undan sonra ise isler degisti, ergen sustu ve simarik yetiskin doymusluk hissi ile sakince bir koseye cekilip sadece yok olmayi arzulamaya basladi. Bir aksam arkadaslarla bulusunca dagilabilir  bu hisler ve ancak aksam uzeri ugrayan iyi hallerde hayata tutunmak icin aceleyle bir iki guzel deneyim toplamaya calisarak yasama hissini noturlemek mumkun.
Gunesli bir gunun tam oglen 12'si, Madrid'de yuzyillik bir otelin lobisinde el isi tahta kapilari ve dosemeleri sevrediyorum, kristal avizeler ve ozenle boyanmis kubbeli tavanlardan ilham aliyorum ve vucudumu ancak ki hayatin bitmesinde cozumu gordugu dinginlikten yasamin icine davet etmek istiyorum.  Esasen ruhum isbirligine hazir, lakin sanki bu huzursuzlugun sebebi bedenimden kaynakli ve ona laf anlatmak ruhuma laf anlatmaktan daha zor olabilir diye umutsuzluga kapiliyorum. Bu aralar sadece saglik istiyorum, gerisini halledebilirim diye umuyorum.

8 Haziran 2016
Madrid
Bizleri sevgileri ile oldurenler ya da cahilce ve umursamazlikla soyledikleri ile uzenler...
Bu bir ayda memlekette iki gurubu da hergun defalarca ve her etkilesimde deneyimledim. Cahillikten usandim, tiksindim; sevginin iki  adim oteyi hesaplatamayan korlugunden cok cektim. Bir de meragini kendine saklayamayip uluorta konusmak istemediginiz konulari acmak icin turlu sorular sorarak aydinlanmayi bekleyenler var. Insanin guzeli lazim bize.

8 Haziran