bu aralar unuttuklarimi ogrenmeye calisiyorum, mesela duzgun bir nemlendirici ile cildimi biraz iyilestirebilirim, ve hastalik kendi kendine gecmediginde doktora gidebilirim. Is ve cocuk arasinda mekik dokurken gercekten bazi seylere sira gelmiyor. Uc haftadir devam eden oksurugun altinda zaturre varmis. 8 yil sonra ilk defa kendime dair bir hastaliktan doktora gidip, doktor agzimin icine dusercesine dikkatle beni dinlediginde, ilgiden biraz utandim, alisk degilim tabi, ama hosuma gitti. Hele ki su antibiyotik ise yarasin, uc haftada bitmeyen oksuruk ve yorgunluk 5 gunluk antibiyotik tedavisi ile gecsin, ilaca ve doktorlara inancim yeniden canlanir.
Thursday, November 28, 2024
Thursday, November 14, 2024
bir zamanlar kitap okurken
karakter delirdi delirecek korkusuyla gerilip dururdum. Yorgunluk katmanlandiginda, isler bozulunca, sevdiginden karsilik alamadiginda, yavas yavas delirilinirdi. Cok yoruldum, ama delirmedim. Oyle zamanlarda gerceklik algim bozuldu, karamsarlik cokuverdi ustume, soylemek istediklerim birikti, kac defa,ozellikle gece baslarken, agzimi acip iki laf etmek istedim, ama yine yorgunluk musade etmedi. Soylenememis onca sozun, cumlelere dokulemeden kaybolup giden hislerin yasini kim tutacak simdi..
Tuesday, November 5, 2024
Mükemmelliyetçi degilim,
mükemmel'e dair tahminlerim var, ve yaptigim seyler hicbir zaman o seviyede degildi. Enerjimin/konsantrasyonumun tamamiyla bir isi yapmak fazlasiyla tatmin ediciydi, sonucun seklinin/seviyesinin onemi yoktu.
Ancak sonradan anliyorum ki, mukemmeliyetcilik prensibi degil ama "olmasi gereken" kalibi yasamimda bazi noktalarda belirleyici olmus. Ozellikle insanlarla olan ilisklerimde o tarz bir iliskinin ideasi fikriyle hareket etmisim, ve ona gore davranislari/hisleri yargilamisim, ve bu yuzden çokca bocalamisim.
Arkadaslik, ya da romantik iliski... ikisi icin de kafamda bazi sablonlar vardi, ve bazi cok yuksek standartlar karsilanmaliydi. Arkadaslikta asiri samimiyet (samimi bir sevgi ve seffaflik) esasti. Mesela dostum beni korkusuzca elestirebilir, bunu bir samimiyet belirtisi olarak gorurum. Ama dostum yapmacik sevgi gosterilerinde bulunmamali. Arada duygular otesi bir cikar iliskisi asla olmamali, cunku o zaman neyin ne oldugunu asla anlayamam ve kafam/kalbim karisir. Bir ornek vereyim: Yatili okulda basarili ogrenciler, derslerde zorlanan ogrencilerin sorularini cozerdi. Yuzde yirmibeslik kismin boyle duzenli soru getireni vardi. Duygu da sorularini Banu'ya getiridi ve Banu'ya mutemadiyen yumusak bir sesle "guzellik" diye hitap ederdi. Arada tek tarafli bir fayda iliskisi oldugu icin o "guzellik" hitabi kulagima zorlama/yalan gelirdi, ve kucuk boyutlu(?) bir tiksinme hissederdim.
Ayni sekil kadin erkek iliskileri de sarsilmaz ve kutsallik boyutunda bir ask uzerine kurulu olmaliydi. Azi rezillikti. Inandigim standardi yakalayamadigimda kendime/karsima/iliskiye cok yuklenirdim. Simdi ise cok farkli prensipler uzerine kurulu bir evliligi sadakatle ve buyuk bir performansla yürütüyorum. Kulagima surekli "olmasi gerekeni" fisildayan o hayaleti bir noktada basimdan savmisim ve huzuru bulmusum.