Yine mall'da oturmus, park alaninin bitiminde boylu boyunca uzanan agaclari seyrediyorum. Yaz cok hizli gecti, en son uc ay once yaz tatili heyecani ile yazmistim, simdi yazin bitiminde muhasebe yapmak amacli burdayim. Elbetteki hizli gecti, hayatin zamanin su gibi aktigi doneminde oldugumuzun farkindayim. 30'lu yaslarin son ceyregi... hala genciz ama gencecik degiliz artik. Hayatimizdaki yeni zorluklar, yeni tetikleyicilerle saglikli ve etkin yasamanin yeni yollarini aradigim zamandayim. Mesela ne oluyorda bazen cocuguma sonsuz sevgi gosterebiliyorum, bazen ise yapamadiklari ve yapmak istemediklerinin listesi gozumde oyle bir buyuyor ki 3 yilda stress ve aci cektigim butun saniyeler birbirine eklenip dunyanin etrafinda bir tur atiyor ve o yorgunlukla kaderin bu son bolumune lanet etmeye basliyorum. Daha cok dinlenmem, kendimi daha cok mutlu etmem lazim. Sadece buna ihtiyacim var.
Zaman zaman bir dost sesi duymak, iki lafin belini kirmak hayata bagliyor beni. Bunu daha cok yapmaliyim. Dun ortaokul'dan arkadasimla konustum, whatsapp denen harika uygulama uzaklik, tarife tanimiyor ve bir araya getiriyor insanlari. Bilal ortaokul arkadasim, erkeklerin en itici oldugu o donemden sinif arkadasim. Zaman ne kadar comert ki bir zamanlar yuzde 90'ina irenerek baktigim o cocuklardan hassas ruhlu ,beyefendi, kiymet bilen insanlar yapmis. Belki bunu gormek en cok da ogluma dair umudumu arttiriyor. Yatagin ustunde ziplarken yere dusup bir tarafini incitecek diye surekli kapl carpintisi yasadigim yavrumla bir aksam yemeginde goz goze bakip uzun uzun muhabbet edecek olma ihtimali mesela...
Yavrumu seviyorum, su anda soz dinlemez, istegi disinda egitilemez ve bu sebeple cok yorucu olsa da en derinde onu cok seviyorum.