Friday, September 21, 2018
Anne oldum, ve oyle dusunuldugu gibi kolay olmadi. Tosun gibi bir bebegi dogal yoldan dogurup, lakir lakir (ya da lokur lokur) emzirmeyi beklerken, minicik ve emmeye gonulsuz bir bebeyi uzun bir dogurmaya calisma seruveninin ardindan sezaryanla dunyaya getirebildik. Sonrasindaki gunler onun agzindan girenleri millilitre millilitre saymak ve ancak poposundan cikanlarla herseyin yolunda olduguna emin olup teselli bulmakla gecti, geciyor. Bugun anneligimin ucuncu haftasi. Hayal kirikligi ile baslayip, endiselerle devam eden, simdilerde fiziksel degil fahat ruhsal yorgunlukla suren bu kisacik uc hafta daha herseyin cok basi. Bebegimizin buyudugu gunlerin hayalini kuruyorum sadece, onu karnimda yeterince buyutemedim, simdi elimde biberonla eksik yaglarini tamamlamaya calisiyorum. Bu yenidogmus evresini atlatip oglumla zamanda birkac ay sonraya gitmek ustumdeki yuku hafifletirdi. Onu gun gun buyutmenin keyfine varmam gerekir halbuki.
Subscribe to:
Posts (Atom)