Tuesday, February 7, 2017

Ust komsumla "birbirini dusunmecelik" oynuyoruz, Lexington'a komsuluk adetini saglam bir sekilde getirdik, oyle ki aksamlari birbirimizin kapisini calip bir tabak yemek uzatiyor, kisaca hal hatir soruyoruz. Bella beni cici annesi ilan etti bile. Onun disinda bazen Ven. ile ogleden sonra erken gelen bahar havasinin tadini cikariyoruz, Wood Creek'de yuruyoruz, benim evde yesil cay molasi veriyoruz, unutkanliklarimizi sayiyoruz, ben dogurursam, o da bir daha doguracak olursa kiz cocugumuz olsun istiyoruz. Eve donmeye gucu olmayinca onu arabayla evine birakip ordan ileriki gunlerde de sabunlu banyo keyfine devam edebilmek icin walmart'a  gidiyorum, uzun uzun sabunumu ve yanina bir iki gerekli esyayi sectikten sonra kasaya gidiyorum ki yanima banka karti almadigimi goruyorum, evet daha yeni unutkanliktan bahsediyorduk. Bir paket sabunu eve getirene kadar iki defa markete gidip gelmem gerekiyor. Eve gelince sushi sarmaya koyuluyorum, ilk rulo'yu kesip yukariya komsuma goturuyorum, Bella boynuma sariliyor ve bunun ne kadar mucizevi bir his oldugunu ogreniyorum. Eve geliyorum, disarda hala bahar havasi.." keske bir de  su pencereler acilabilseydi" diyorum. Yine de hersey muhtesem, nerdeyse...

Monday, February 6, 2017

Bugun cok hareketli gecmedi ders, ogrenciler uyukladikca ben de iyice baygin bir sekilde kendi kendime dersi surukleyerek goturdum. Hic guzel olmad, daha iyisi oteki sefere... Bu hafta cokca sinav yapip az ders anlatacagim, performansim dusmusken boyle bir ara vermek iyi olacak. Sinavlari da hazirlayamadim henuz, ayrica eve gidip spordan once birseyler yemek de iyi olur. Tatli ve mayisik bir telas icinde gunler geciyor. Yasamak acitmiyor, dusuncelerim tutarli bir sebebi destekleyemeyecek kadar sonuk. Dusunmuyorum, yasiyorum, hissetmiyorum ama dumeni idare ediyorum. Hicbir sikayetim yok.